Kentsel dönüşümde yeni stratejiler devreye girmeli!

Akın Kazançoğlu

Ege Haber Gazetesi köşe yazarı olan Akın Kazançoğlu bugünkü köşe yazısında inşaat sektörünü ve kentsel dönüşümü anlattı

İnşaat sektörü ekonomik canlılığın en önemli göstergelerinden biridir. Aynı zamanda ekonomin lokomotifidir. Alt bağları kuvvetli ve 200 kadar alt sektörü harekete geçirir. Aynı zamanda yerli sanayiye dayanması istihdamın genişliliğinde katma değeri oluşan sektörün en önemli özelliğidir. İnşaat sektörü yaklaşık 2 milyon kişi çalışmaktadır. Bu da Türkiye gayrisafi hasılanın %6’sını sağlamaktadır. Dünyada inşaat sektöründe Türkiye’nin yeri oldukça önemlidir. Dünyanın en büyük uluslararası 250 müteahhitler listesinde 2015 yılında 65 firma ile Çin ilk sırayı almışken, 43 Türk firması da ikinci sırayı yerleşmiştir.3. sırada ise 32 firmayla ABD bulunmaktadır. Türkiye konut piyasasına etki eden temel unsurlar Nüfus artışı, köyden kente göç, konutun yatırım aracı olarak görülmesi talebi canlı tutmaktadır. Bugün Türkiye’mizde toplam nüfusun 60 milyon kentlerde yaşamaktadır. Bu da nüfusun %781 demektir. Bugün inşaat sektörün güçlü yönü bilgi birikimi, yeterli makine malzemeye ve ekipmana sahip olmasından gelmektedir. Bunun yanında bürokratik engelleler, sertifikalı işçi sayıların azlığı, Ar-Ge faaliyetlerin azlığı, banklarda ilgili sorunlar zayıf yönleri içermektedir. Bilhassa İzmir’imizde konut yapımına yönelik arazilerin yetersizliği, alt yapımı yetersizlikleri, imar yönetmenliğinden kaynaklanan sorunlar ve finans yetersizlikleri, arsa fiyatlarında ve inşaat malzemelerindeki artışlar gibi olumsuzlar yüzünden sektör yeteri kadar büyüme gösterilmektedir. İnşaat sektöründe 2015 yılında 2014 yılı verilerine göre düşüş söz konusudur. Örneğin; 2014 yılının ilk yarınında 80 bin civarında bina ruhsatı alınmışken 2015 yılında bu sayı 58 bine düşmüştür. Yine daire sayısına irdelediğimizde 2014 yılında 5855 bin daire adedi, 2015 yılında 4123’e düşmüştür. Buradan da görüleceği gibi 2015 yılında gerileme söz konusudur, Yine yapı kullanma izinlerine bakıldığında 2014 yılında 70 bin civarında olan bina sayısı 2015 yılında 52 bine gerilemiştir. Yine daire adedinde 2014 yılında 400 binlerdeyken, 2015 yılında 300 bine gerilemiştir. Burada yine ortalama % 20 yaklaşan azalma söz konusudur. Bu daralmaların başlıca sebebi yurt dışı ekonomilerinin duranlığı ve gerilemesi, yurt içi ve yurt dışı büyüme oranlarının azalması, ekonomik ve siyası açısından sıkıntılar örneğin; 2015 yılında ülkemizde iki seçimin olması, .terörün olumsuz etkileri, yabancı yatırımların ve alımların azalması, arsa ve bina malzemelerindeki artışlar sektörü olumsuz etkileyen faktörler olmuştur. Bilhassa kuzey Afrika .[Tunus, Libya, Mısır] orta doğu [Irak, Suriye) ve Rusya gibi ülkelerde yaşanan olumsuzluklar Türk inşaat sektörünün yurtdışı kapasitelerini daraltabilir. Yurtiçinde ise sektörün önünü açacak kısa ve orta vadeli reformların hızla uygulanmasının düşünerek daha sağlıklı, kaliteli, güvenli yapılar ve kentler yaratabiliriz. Başta İzmir ve diğer büyük şehirler de kentsel yenileme alanlarının düzenlenerek uygulamaya geçilmesi şarttır. Ancak kentsel dönüşüm projelerin sektörde büyüme ivme katacak etkileri suratla devreye sokulmalıdır. Çünkü kentsel dönüşüm Türkiye’de gayrimenkul ve inşaat sektörün gelişim için önemli bir süreçti-. Bugün yapılan daha çok bina yenilemeye yöneliktir. Yeni kentsel dönüşüm stratejilerin geliştirtmesi ve devreye sokulması gerekir.

Akın KAZANÇOĞLU/Ege Haber