Türk gayrimenkul piyasasının önde gelen üç sivil toplum kuruluşunun başkanı İstanbul’u tartıştı. Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Aziz Torun, İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım ve Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Ömer Faruk Çelik İstanbul’u ele aldı.
NÜFUSU DONDURALIM
İstanbul’da artık nüfusun dondurulması gerektiğini ifade eden İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım ise “İstanbul artık bitti, dört bir tarafı yapılarla doldu. Bu kadar çirkinleştirebildik zaten daha fazla çirkinleşemez” dedi. Kent için acilen bir makro plan yapılması gerektiğini söyleyen Durbakayım, “İstanbul nüfusunun dondurulması lazım. Yeni uydu yerleşimleri yaratıp raylı sistemle kent merkezine bağlanmalı. Artık burada ucuz konut bulmak da hayal. İnsanlar nasıl uygun şartlarda ev kiralayabilir bunu konuşmalıyız” değerlendirmesini yaptı.
İkinci bir şehir denilince akla İzmir ve Ankara’nın dışında başka bir ilin gelmediğini kaydeden Durbakayım, “Anadolu’ya yayılma politikasının devam etmesini sağlamak lazım. İstanbul’u rahat bırakıp Denizli, Gaziantep, Kayseri, Konya gibi şehirlerde atılım yapmamız gerekiyor” diye konuştu.
METRO HATTI ÜZERİNDE DÖNÜŞÜM
İstanbul’da kentsel dönüşümle merkezi bölgelerde daha nitelikli arazi üretilmesi gerektiğinin altını çizen GYODER Başkanı Aziz Torun, “Kentsel dönüşüm diye bir teraneyi konuşuyoruz ama içini doldurmuyoruz. Gaziosmanpaşa, Esenler gibi metro hattı üzerinde yer alan ilçelerde sağlıklı yapılar oluşturmalıyız. İyi huylu yoğunluk planlamasıyla gayrimenkul ürünlerini çeşitlendirmeliyiz” dedi. Yabancı yatırımcıların konut dışında hastane, öğrenci evi, yurt, otel gibi enstrümanlara da ilgisinin arttığını ancak İstanbul’da henüz yeterli seviyede olmadığına dikkat çeken Torun, Türk gayrimenkul geliştiricilerinin sattıktan sonra yapmaya alıştığını söyledi. Otel yatırımlarının son yıllarda Türkiye’de hareketlendiğini dile getiren Torun, ancak sağlık ya da yurt yatırımlarının satıp yapmaya elverişli olmaması nedeniyle pek ilgi görmediğini vurguladı.
YÖNETİYOR OLSAM KÖYE DÖNERDİM
“İstanbul gayrimenkulde biraz kendi kafasına göre takılıyor” diyen KONUTDER Başkanı Ömer Faruk Çelik de “Eğer İstanbul’u yönetme gibi bir imkan sunulsaydı. İstifa eder, köyüme dönerdim. Hele şu dönemde yapılacak iş değil” dedi. Hukuk ve mevzuatta iyileşme sağlanır, siyasi istikrar yakalanırsa İstanbul Avrupa’nın diğer kentleri ile gayrimenkulde rekabet edebileceğini söyleyen Çelik, “İstanbul’da müteahhit kazmayı nereye vurursa arsada define buldu zannediliyor. Oysa ki kârsızlık problemi yaşıyoruz. Arsa maliyetleri de her geçen gün arttığı için kentte iş yapmak zorlaşıyor” diye konuştu. Küresel yatırımcı az olduğu için üreticilerin kendilerine göre konut yapıp kendilerine göre satış gerçekleştirdiğine dikkat çeken Çelik, “Londra’da gayrimenkul pazarının artık büyüme imkanı yok buna rağmen en çok yatırımı o çekiyor. Çünkü çeşitlilik çok ve aldığı ürünü kolayca satabiliyor. İstanbul’un da bu ürün zenginliğine kafa yorması gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Sözcü