Kentsel dönüşümde bütüncül planlar yapılması kaçınılmaz!

Murat Akça

Kentsel dönüşüm projelerinde bütüncül planlamalar yapılmasının kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Gayrimenkul Yatırım Uzman Murat Akça, tarım, turizm, yeşil alan ve spor alanlarının baştan belirlenmesi gerektiğini söyledi. Akça, yapılan planlara tabi kalınmasının da önem taşıdığını ifade etti.

Kentleşme planlarının bütüncül olarak düşünülmesinin zorunlu olduğunu söyleyen Gayrimenkul Uzmanı Murat Akça, planlarda baştan, yeşil alan, tarım, turizm alanları ve sosyal donatıların özellikle sonradan değiştirilmeyecek şekilde belirlenmesi gerektiğine dikkat çekti.
Türkiye’de yapılan planlara zaman içerisinde çok fazla tabi kalınmadığının altını çizen Akça. “Kentlerde bütüncül planlama olması bir zorunluluk. Türkiye’de bir şekilde şehir planlamaları yapılıyor. Ancak daha sonra bu planlara ne kadar tabi kalınabiliyor tartışılır” dedi.

ZAMANINDA PALANLAMA

Planlarda, yatay ve dikey yerleşkelerin ayrıştırılmasının da önem taşıdığını kaydeden Akça, bu konudaki görüşlerini ise şöyle aktardı: “Dikey yapılanma denince, çok yüksek konut anlayışı akla geliyor. Sektörde yıllardır hizmet veren bir kuruluş olarak, tüketicinin hep daha az yoğunluğu olan alçak yapıları tercih ettiğini ve beğendiğini gözlemliyoruz. Alçak yapılar, araziye çok fazla yayılıyor. Bu durum altyapı yatırım maliyetlerini arttıran bir unsur. Dolayısıyla bu tip meseleleri gerçekten ülke olarak ele almak lazım. Fransa’yı örnek verecek olursak; Paris eski şehri korumuşlar.

Paris’in hemen kenarına da La Defense’yi yapmışlar. 40 katlı. 50 katlı, 70 katlı. 80 katlı 200 metrelik. 300 metrelik blokları yerleştirmişler.

Ama ona göre de altyapısını oluşturmuşlar. Siz altyapıyı iyi oluşturduğunuz zaman yüksek yapılardan oluşan bir bölge inşa edebilirsiniz. Ama bir bölge düşünün ki: orada planlama daha önceden 7-8 katlı konut alanı olarak belirlenmiş. Daha sonra bölgenin bir cazibe merkezi olacağı öngörülmüş ve birden bakış açısı değişmiş, orada rant görülmüş ve çok kontrolsüz emsal artışlarına gidilmiş. Bu doğru bir yaklaşım değil. Buradan da şu kavram çıkıyor: zamanında planlama. Siz bir lokasyonu 8 kata göre planlayıp. 5 yıl 8 katlı konutları orada inşa edip ondan sonrada 50 katlı, 60 katlı iş blokları serpiştirmeye başladığınız zaman diğer yapılar uyumsuz kalıyor.”

Akça, kent merkezleri ile dikkat edilmesi gerekenlere şöyle dikkat çekti: “Kent merkezi aradan uzun yıllar geçse de, inanılmaz gelişmelere gebe olsa da, çok büyük ölçekte gelişmeler sağlasa da o şehrin gelişmişlik göstergesinin kriteri ilk oluşan kent merkezidir. Mesela Ankara’da Ulus semti. Biz Ankara’yı istediğimiz kadar büyütelim ama Ankara’nın kimliğini belirleyen en temel yerlerden birisi Ulus’tur. Dolayısıyla Ulus’u, Ankara’nın kimliğine yakışır bir şekilde dönüştürebiliriz.”

Merkezler kentin kimliğini oluşturuyor

Akça, kentsel gelişimlerin hiçbir zaman ideolojik tartışmalara malzeme yapılmaması gerektiğini belirtti.

Akça. “Ayrıca bu kapsamdaki projeler tartışılmalı ve katılımcı yönetim anlayışı ile gerçekleştirilmelidir. Bizim kent merkezlerimiz Cumhuriyet tarihinin ilk yıllarında çok iyi bir vizyonla oluşturulmuş. İşte Ulus dedik, ilk meclis binamız… Kızılay’a doğru geldiğimizde yeni meclis daha sonra inşa edilmiş bir yapı. Başbakanlık gibi kurumlar Kızılay’ı gerçekten bir merkez haline getirmiş. Bütün dünyada zamanla çöküntü haline gelen kent merkezleri, yapılan çalışmalarla eski soyluluğuna kavuşturulmuş. Bizde de bu tür çalışmalar söz konusu. Kent merkezleri. kentlerin kimliğinin belirlenmesinde en önemli yerleri oluşturuyor. Kent merkezleri başta yerel idareler olmak üzere mutlaka kentin gelişiminde rol alacak diğer paydaşlarla projelendirilmelidir.”

Ankara Başkent