Recep Altepe Bursa’nın kentsel dönüşümünü değerlendirdi!

bursa

Dünyada en hızlı gelişen şehirler arasında ilk sıralarda yer alan Bursa, aldığı göçlerle de büyümeyi tetikliyor. Buna paralel olarak inşaat sektörü de kentte son yıllarda hızlı bir gelişim sağladı. Büyükşehir Belediyesi spor tesisi, sosyal donatı alanı, park ve yeşil alan için 6,5 yılda bini aşkın riskli binayı yıkarken, 0,5 emsal artışı uygulaması ile de kentsel dönüşüme ivme kazandırdı. Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Belediye Meclisi’nin dönüşüm alanlarında emsal artışını öngören kararı ile il genelinde riskli binaların tespit edildiğini belirterek, “Kentsel dönüşüm yapılması halinde 0,50’ye kadar emsal artışı uygulaması kapsamında ilk dönüşüm, 180 daireden oluşan Nilüfer Sitesi’nin yenileme projesiyle start aldı” dedi.

İşte Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ile Kentsel dönüşüm ile ilgili yapılan çalışmalardan 0.50 emsal artışına, kentte parsel bazında değişiklikler yapılmadan bütüncül planlara, konut arz ve stoğundan yapılaşmaya ve Bursa’daki inşaatların kalitesine kadar herşeyi konuştuğumuz röportajım…
Kentsel dönüşüm ile ilgili yapılan çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Marmara’da olası deprem tehdidi altında olan illerden biri de Türkiye’nin ağır sanayisinin kurulu olduğu Bursa’dır. Bursa ili ve çevresi, ‘Afet İşleri Genel Müdürlüğü’nce yayınlanan ‘Türkiye deprem bölgeleri haritası’nda 1. derece deprem bölgesinde ve kuzey anadolu fay zonunun etkisi altındadır. Yaşanabilir ve çağdaş şehirleri kurmanın yolu bilinçli bir kentsel dönüşümden geçiyor. Bursa’da 1939 yılı yerleşim alanı 256 kilometrekareyken 2014 yılında bu rakam 11 bin 600 kilometrekareye çıktı. İl genelinde yapılan analize göre 14,070.11 ha. toplam konut alanı bulunmakta. Bu alanların yüzde 47’sini düzenli yapılaşmış konut alanları yüzde 53’ünü düzensiz yapılaşmış konut alanları oluşturmakta. Bu nedenle kentsel dönüşümde seçimin iyi yapılması gerekiyor. Kentsel dönüşüm yapılırken insanlarla barışık hareket edilmesi gerekir. Kentsel dönüşüm, eski binaların yıkılıp yerine yenilerinin yapılmasından çok daha geniş bir değişim sürecidir. Bursa’da risk altında bulunan binalar Büyükşehir Belediyesi’nin yol, spor tesisi, park, çocuk oyun alanı gibi projeleri için kamulaştırılarak yıkılıyor. Böylelikle yıkılma riski bulunan binaların bulunduğu yerler yoğun yapılaşmadan uzak, rekreasyon alanları ve yollar olarak kente kazandırılıyor. Göç ve hızlı nüfus artışına paralel olarak kent merkezindeki yoğun yapılaşma nedeniyle birçok mahalle sosyal donatı alanından mahrum kaldı. Büyükşehir Belediyesi olarak kentin daha yaşanabilir ve sağlıklı olması amacıyla bu tesisleri kamulaştırma yoluyla mahallelere kazandırıyoruz. Kent merkezindeki ulaşım sorununu çözmek amacıyla imar yolu projelerini uyguluyoruz. Yol güzergahında kalan binaları yıkıyoruz. Bu sayede olası bir depremde zarar görme ihtimali olan binalar da ortadan kaldırılmış oluyor. Bunun yanında mahallere spor tesisleri, çocuk oyun alanları, parklar yapmak için uygun alan bulmakta zorlanan Büyükşehir Belediyesi olarak çözümü sağlıksız binaları kamulaştırmakta bulduk. Bu projeler için geride kalan 5 yılda 1000’e yakın bina kamulaştırılarak yıkıldı. Son 8 yılda kamulaştırılan bina sayısı da 2 bin 500’ü aştı. Ülkemizin en önemli gündem maddeleri arasında yer alan kentsel dönüşüm konusunda da Türkiye’ye model olabilecek örnek uygulamaları Bursa’da hayata geçiriyoruz. Bursa’da 350 bin bina varsa bunun yüzde 15’inin acil yenilenmesi gerekli ve bu da 50 bine yakın bina demek. Biz Bursa’da 4 mahalleyi kaldırarak önemli bir dönüşümü gerçekleştirdik. Neredeyse her gün bir bina yıkıyoruz. Şu anda İntam ve çevresi, Sıcaksu bölgesi, Gemlik Kayhan Mahallesi, Santral Garaj, Yalova Yolu ve Akpınar Mahallesi 1050 Konutlar gibi bölgelerde kentsel dönüşüm çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Bursa’da kentsel dönüşümün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Kentin fiziksel dönüşümü başlı başına yeterli olacak mı? Kentsel dönüşüm, ekonomik ve sosyal dönüşümle birlikte yapılabiliyor mu?

Büyükşehir Belediyesi olarak Bursa’nın 2030 yılını hedef alan 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planını 60 akademisyenin koordinatörlüğünde, toplumum tüm katmanlarının görüşlerini alarak hazırladık. Yani sadece kentsel dönüşümde değil tüm hizmetlerde önceliğimiz yüksek yaşam kalitesi. Halkımız eğitimden sağlığa, spordan sosyal hayatına kadar tüm ihtiyaçlarını bulundukları mahallelerde karşılayabilsin istiyoruz. Bu noktada inşaat sektörünün de Bursa’da sağlıklı yapılaşmaya ve insan odaklı kaliteli yaşam standartlarına uygun, özellikli çalışmaları hayata geçirmesinden yanayız. 1 Ocak 2016’da yürürlüğe girecek olan ‘yeni tip imar yönetmeliği’ uygulamasının inşaat sektöründe önemli sıkıntılara yol açabileceği düşünülüyordu ve bu nedenle daha geniş altyapı çalışması yapılması için 2016 yılı sonuna kadar ertelendi. Mevcut imar planlarının 2016 yılı sonuna kadar devam edeceğinin sözünü aldık. Bursa’yı sağlıklı bir geleceğe taşıyoruz. Bu yüzden kentin yarınını da garanti altına alacak önemli bir adım atılmış oldu.

Bursa’da büyük bir konut arzı ve stoğu var. Bunların büyük çoğunluğu da orta ve üst gelir grubuna hitap ediyor. Kent bunu karşılıyor mu? Alt gelir gruplarına hitap eden fazla konut üretilmiyor. Bu konuları değerlendirebilir misiniz?

Kent merkezindeki ulaşım sorununu çözmek amacıyla Ankara yoluna paralel Soğanlı 30 metrelik imar yolu projesini sürdürüyoruz. İlk etapta 245 binayı yıkıp, Çelebi Mehmet Bulvarı’nı önemli bir alternatif güzergah olarak kente kazandırdık, yolun ikinci etabında da yıkımlar hızla sürüyor. Proje tamamlandığında tamamı risk altında bulanan 500’e yakın bina da ortadan kaldırılmış olacak. Bunun yanında mahallere spor tesisleri, çocuk oyun alanları ve parklar yapmak için uygun alan bulmakta zorlanıyorduk. Burada da çözümü sağlıksız binaları kamulaştırmakta bulduk. Bu projeler için geride kalan 6,5 yılda 1000’in üzerinde bina kamulaştırılarak yıkıldı. Bursa’da geçen 15 yılda yapılan toplam kamulaştırma bedeli 154 milyon TL olarak gerçekleştirilirken, geride kalan 6,5 yılda kamulaştırmaya yaklaşık 450 milyon TL harcandı. Bunun yanında sadece özel şahıslara ait binalarda değil belediyeye ait eski yapı stoğunun güçlendirilmesi için de çalışmalara devam ediyoruz.

Bu doğrultuda, Ertuğrulgazi Mahallesi’nde Büyükşehir Belediyesi lojmanları olarak kullanılan 21 bin metrekare alandaki 26 parselde bulunan 13 blokta da dönüşüm başlattık. Burayı 180 dairelik modern bir yaşam alanına dönüştürecek proje kapsamında eski binalar tamamen yıkılırken, yeni yapılan binalar da tamamlanma aşamasına geldi.

Bursa’nın daha iyi bir kent olabilmesi için yapılaşmanın nasıl olması gerekiyor?

Bursa’da kentsel dönüşüm konusunda önemli adımlar atan Büyükşehir Belediyesi olarak, 0,50 emsal artışı uygulamasının öncüsü olmaktan da gurur duyduğumuzu belirtmek istiyorum.
Bu noktada kendi sitelerinde örnek bir kentsel dönüşüm hamlesini gerçekleştiren Nilüfer Sitesi sakinlerini de tebrik ediyorum. Site sakinleri, yıllardır korkusuyla yaşadıkları depreme dayanıklı binalarda oturmak için her türlü tedbiri alıp, yoğun emekle bu projeyi başlattılar. Bizler de destek olmalıyız.
180 daire sakini, sağlıklı binalarda yaşamalı. “Ölen öldü kalan sağlar bizimdir” deme hakkımız yok. Nilüfer Sitesi’nin çabasıyla gerçekleştirilen bu proje, hem Bursa’da hem de Marmara ve Türkiye’deki tüm deprem bölgeleri için örnek. Bursa, dünya kenti olacaksa, önce siteler yenilenecek. Bursa kazanıyor.
Sadece insanların hayatı bizim için önemli. Tek rant, site sakinlerinin sağlıklı konutlarda yaşamalarıdır. Değerleriyle, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de yerini alan Bursa’nın güzelliklerinin daha çok öne çıkmasını hedefliyoruz.

Bursa’nın daha sağlıklı ve yaşanılabilir bir kent olması amacıyla tüm semtleri sosyal donatı alanlarına kavuşturmaya çalışıyoruz. Belediyecilikte örnek şehir olan Bursa’nın marka bir şehir ve termal turizm merkezi olması yolundaki çalışmalarımız da hızla sürüyor. Bursa’nın hak ettiği, her alanda çağdaş bir kent hedefine ulaşması, en büyük amacımız…

Kentsel dönüşümü teşvik amacıyla belediye tarafından sağlanan 0.50 emsal artışı hakkındaki görüşünüz nedir?

Bursa, çok hızlı büyüyen ve çok özellikli bir şehir. Dünyada en hızlı gelişen şehirler arasında ilk sıralarda yerini alan Bursa, yaşanmaktan da en çok mutluluk duyulan bir kent aynı zamanda… Dağından denizine, ulaşımından sosyal yaşamına dek her alanda öncü olan bir kent, tabii ki hem iç hem de dış göçü, aynı zamanda da büyümeyi tetikliyor. Belediye Meclisi’nin dönüşüm alanlarında emsal artışını öngören kararı ile il genelinde riskli bina tespit edilerek kentsel dönüşüm yapılması halinde 0,50’ye kadar emsal artışı uygulaması kapsamında ilk dönüşüm, 180 daireden oluşan Nilüfer Sitesi’nin yenileme projesiyle start aldı. Emsal artışı uygulamasıyla il genelindeki kentsel dönüşümü tetiklemiş olduk. Konaklama tesisi sorununu turistik amaçlı tesislerde 0.50 emsal artışı ile çözüme kavuşturmuştuk, aynı uygulamayı kentsel dönüşüm projeleri için de hayata geçiriyoruz. Cilimboz deresinin yatağındaki 42 binanın kamulaştırılarak yıkılmasının ardından, dere yatağı sağlıksız binalardan arındırıldı. Bir taraftan riskli yapı stoğu ortadan kaldırılırken, diğer taraftan bölge ayrıcalıklı bir park ve rekreasyon alanına kavuşmuş oldu.

Biraz da inşaat sektörüne değinirsek,öncelikle inşaatların kalitesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bursa, deprem bölgesinde ve her an o tehditle karşı karşıya yaşayan bir kent… Geçmişte yapılan hataların bugün telafisine çalışıyoruz. Bir kenti sıfırdan oluşturmanın zorluğunun sırtlayarak sağlıklı geleceği inşa etmek için kentsel dönüşümde elimizi taşın altına cesaretle koyuyoruz. Çünkü önceliğimiz insan, insan hayatı… Bir insanın sağlıklı yaşamı, tüm risklere bedeldir. Bu bilinçle doğru ve planlı yapılaşmanın Bursa’ya değer katması için gayret gösteriyoruz. Son dönemde inşaat sektöründe de gelişme yaşandı, yaşanmaya da devam ediyor. İnşaat sektöründe çalışanların yukarıda bahsettiğimiz konulara dikkat etmeleri gerektiğinin altını özellikle çiziyorum. İnsan sağlığını hedef alan, kaliteli, dayanıklı ve güvenilir yapılar bu şehrin marka değerine de değer katar diye düşünüyorum. Herkesi bu konuda hassasiyete ve özenli olmaya çağırıyoruz…

Bursa son yıllarda önemli bir yapılaşma baskısı altında. Bu da beraberinde birçok sorunu getiriyor. Kentimizde parsel bazında değişiklikler yapılmadan, bütüncül planlar yapılıyor mu?
Büyükşehir Belediyesi olarak belirli bölgelerde Bursa’ya büyük prestij katacak dönüşüm projeleri üzerinde de çalışıyoruz. Bunlardan en önemlisi, kentin merkezinde bir çöküntü bölgesi olarak duran Sıcaksu–Tabakhaneler Bölgesi… Buranın Bursa’nın en prestijli bölgesi olması için uzun süredir çalışıyoruz. Ancak yaklaşık 98 bin metrekare alanda 357 hak sahibi olması süreci uzatıyor. Bir projeyi uygulamak için tüm hak sahiplerinin muvafakati gerekli. Bölgenin termal bir kür merkezi olmasına yönelik projeyi yaparken, çok ince eleyip, sık dokuduk. Almanya’daki Bad Füssing ve Avusturya’daki Obernberg Termal tesislerini yerinde inceledik. Yapılan istatistiklerde sıradan bir turistin gittiği ülkeye 800 dolar, sağlık turistinin ise 8 bin 500 getirisi olduğu düşünüldüğünde böyle bir tesis hem yapıldığı alana değer katacak, hem de Bursa’yı termal turizm açısından da bir adım öne geçirecek. Sıcaksu Koruma Alanı’nda ve 3. Derece Doğal Sit Alanı kapsamında kalan, içinde 2 adet sondaj kuyusu bulunan ‘Sıcaksu Kentsel Dönüşüm Proje Alanı’nın sağlık turizmine hizmet edecek nitelikte termal kür merkezlerini barındırabilmesi amacıyla çalışmalarımız devam ediyor. Hak sahipleri ile birebir görüşmeler yaparak, hisseleri oranında proje paydaşı olmayı ya da kamulaştırma talebinde bulunma tekliflerini sunuyoruz. Öncelikle kamulaştırma talep eden hak sahiplerinin işlemlerine başladık. Yakın bir zamanda sonuç alıp, bir an önce bu projenin startını vermek istiyoruz.

Bursa Ekohaber