Özak GYO konut faiz oranlarının çekilmesine destek verdi!

ahmet akbalık

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konut kredisi faiz oranlarının yüzde 9’a çekilmesi talebine iş dünyasından destek geldi

ÖZAK GYO Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, bankaların özellikle son 10 yılda çok önemli bir kârlılığa imza attığını belirterek, bankaların yüksek karlılığını borçlu olduğu milletimiz ve ülkemiz için elini taşın altına koyması gerektiğini dile getirdi.

Ahmet Akbalık açıklamasında şunları söyledi:
“Bugün; ülke olarak yaşadığımız zor günleri bir an önce geride bırakabilmek için, Türkiye’nin değerlerine, milli iradeye ve ekonomimize omuz omuza sahip çıkma günü…

Yaklaşık 300 alt sektörün çarklarını döndüren gayrimenkul sektörü, bu hassas dönemde, üstüne düşen sorumluluğun bilinciyle, cesur bir şekilde harekete geçti. Başta Emlak Konut GYO ve GYODER’in attığı adımlar, hayata geçirdiği kampanyalar, sembolik anlamının çok ötesinde, ülke ekonomisi açısından itici bir güç, moral/motivasyon unsuru oldu.

Ancak bu dönemde herkes elini taşın altına koymalı, tüm taraflar üzerine düşen fedakârlığı göstermeli… Bu noktada bankacılık sektörüne de çok önemli görevler, sorumluluklar düşüyor. Malum, Türkiye’de bankacılığın artık çok sağlam temelleri var. Bankalar özellikle son 10 yılda çok önemli bir kârlılığa imza attı. Bu kârlılıkta yönetim kalitesinin ve sektörel düzenlemelerin yanı sıra en önemli etken, ülkenin son 10 yıldaki iktisadi iklimi. Bu nedenle bankacılık sektörünün, yüksek kârlılığını borçlu olduğu milletimiz ve ülkemiz için harekete geçmesi, elini taşın altına koyması gerekiyor. Biz gayrimenkul sektörü olarak üzerimize düşeni gönüllü olarak yaptık, yapmaya devam ediyoruz, sıra şimdi bankacılık sektöründe. Bankalar, atacakları cesur adımlarla, ülke ekonomisinin eskisinden daha da dinamik bir hale gelmesine katkıda bulunmalı.

Evet, mevcut konjonktürde piyasada ve bankacılık sektöründe bir likidite sıkıntısı yaşandığını, bu durumun ekonomik anlamda bir sıkışıklık yarattığını görüyoruz. Ancak bu sıkıntıyı aşmanın farklı yollarından söz etmek de mümkün. Öncelikle Merkez Bankamız, Avrupa Birliği ülkeleri ve ABD’de olduğu gibi, kendi kaynaklarıyla likidite sorununun aşılmasına destek olabilir. Piyasayı kendi kaynaklarıyla rahatlatarak paranın maliyetinin düşmesine zemin yaratabilir. Bir diğer alternatif ise Hazine’nin uzun vadeli tahvillerle, ucuz maliyetlerle borçlanarak piyasaya ve bankacılık sektörüne likidite sağlaması olabilir. Her iki olasılığın da, piyasaya ciddi anlamda nefes aldıracağına inanıyoruz.

Gayrimenkul uzun vadeli bir yatırım aracı ve biz gayrimenkul piyasasında orta ve uzun vadede herhangi bir risk görmüyoruz. Ülkemizin önü açık, geleceği çok aydınlık ve buna herkes gönülden inanıyor. Karamsar tablolar bir kenara, aksine bugün yaşadığımız dalgalanmaların, yatırımcılar açısından çok önemli fırsatları da beraberinde getirdiğini düşünüyoruz. Emlak Konut GYO’nun, GYODER’in hayata geçirdiği kampanyalar çok önemli fırsatlar, avantajlar sunuyor. Gayrimenkul sektörü özelinde, bu dönemde yapılacak yatırımların büyük bir kârlılık potansiyeli taşıdığını gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. Böyle bir dönemde cesaret gösterip, gayrimenkul piyasasında pozisyon alan yatırımcılar bu işten karlı çıkacaktır.
Ülkemize, değerlerimize, geleceğimize sahip çıkmak için her sektörü, gayrimenkul sektöründe olduğu gibi sorumluluk üstlenmeye davet ediyoruz.”