Nijer Niamey’de yağışlar evleri yıkıyor!

nijer-niameyde-yikilan-evler

Dünyanın en fakir ülkeleri arasında olan Nijer’deyiz. Uzun yıllar Fransa sömürgesi olan bu ülkede yaşayan 19 milyonu aşkın insanın büyük çoğunluğu açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor. Nijer’in Başkenti Niamey’de yaşayan 8 nüfuslu Moussa ailesi de açlıkla mücadele eden milyonlarca aileden sadece biri. Yeni Şafak, bayramın son gününü Türkiye’ye binlerce kilometre uzaklıktaki Niamey’de Moussa ailesinin evinde geçirdi, onların bir gününe tanık oldu.

HER KIŞ EVİ BAŞTAN YAPIYORUZ
Aslında burası Türkiye’de bilinen adıyla bir ‘ev’ değil. Moussa ailesi, diğer komşuları gibi başlarını sokabilecekleri evi sazlıktan yapmak zorunda kalmış. Sazlık ve ağaç dallarından yapılan ev de herhangi bir kuvvetli yağmur veya afet durumunda ellerinden gidecek. Ailenin annesi Aaida Moussa, evin yaz mevsiminde bir sorun oluşturmadığını ancak yağmur mevsimi geldiğinde yıkıldığını ve evi baştan yapmak zorunda kaldıklarını söylüyor: “Fazla gelirimiz olmadığı için çevreden topladığımız dallarla bu evi yapabildik. Her yağmur yağdığında evimiz yıkılıyor ve biz de tekrardan yapmak zorunda kalıyoruz.”

8 KİŞİNİN AYLIK GELİRİ 50 DOLAR
Nijer’de halk yaşanılan kıtlık ve imkansızlıklardan dolayı günlük bir dolardan az bir paraya çalışmak zorunda kalıyor. Ailenin babası Sisi Moussa da bir dolardan az çalışanlardan birisi. İş oldukça ailenin en büyük çocuğu olan 13 yaşındaki Muhammed de çalışıyor. Onun geliriyle birlikte ailenin kasasına aylık 50 dolar giriyor. 8 kişilik aile aylık 50 dolar ile yaşamaya çalışıyor.

TEDAVİ ETTİREMEDİK BİR KIZIM ÖLDÜ
Ailenin yaşadığı köyde elektrik de yok. Bu nedenle sadece Kurban Bayramlarında sazlıktan eve giren etler de kısa süre içinde bozuluyor. Baba Sisi Moussa, “İlerleyen günlerde etler bozulmaya başlıyor. Başka bir yiyecek bulamadığımız için etleri yemek zorunda kalıyoruz. Bu bizi hasta ediyor. Paramız olmadığı için hastaneye de gidemiyoruz. Bir kızım iyileşmediği için hayatını kaybetti. Ama biz böyle yaşamaya alıştık” diyor.

Yaşadıklarımız Allah’ın bir imtihanı
Anne Aaida Moussa, çocuklarıyla güç şartlarda yaşam mücadelesi veriyor. Ailenin babası Sisi Moussa, “Biz hiçbir şeysiziz, başkalarının verdiği yemeklerle karnımızı doyuruyoruz, bazen o yemekler sadece çocuklara yetiyor, biz aç yatıyoruz ama çocuklarımız doymuş oluyor. Yine de şükretmemiz gerekiyor. Bu yaşadıklarımızın Allah’ın bir imtihanı olduğunu unutmuyoruz” diye konuşuyor.
Sakat çocuğumu atmamı istediler

Ailenin altı çocuğundan en küçük olanı bedensel engelli. Çevrede yaşayan ve çoğunlukta olan gayrimüslim Nijerliler, geçmişten gelen batıl inançlarından dolayı aileye sürekli baskı yapıyor. Onların inanışlarına göre sakat çocuklar bölgedeki kötülüklerin kaynağı ve çevreden uzaklaştırılıp uzak bir yere atılmaları gerekiyor. Anne Aaida, “Komşularım çocuğumun yaşadığımız köye uğursuzluk getirdiğini, onun yüzünden yağmur yapmadığını ve bir an önce köyden atılması gerektiğini söylüyor. Ama biz yine de çocuğumuzu atmadık. Çünkü onu bize Allah verdi ve sadece Allah geri alabilir” diyor.

Fatih ÖZER/Yeni Şafak