M.Ergün Turan: TOKİ bu yıl konut üretiminde rekor kıracak!

turan

“TOKİ konutlarında balon değil talep patlaması var” diyen Başkan Turan, 2016’da yaklaşık 12 milyar liralık yatırım öngördüklerini kaydederek, TOKİ’nin bu yıl 60 bin konut üretimiyle rekor kıracağını söyledi.

Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı M. Ergün Turan, temel felsefelerinin, TOKİ olmadan ev alamayacakları ev sahibi yapmak olduğunu belirtirken, 60 bin adet ile 2016 yılında konut üretiminde rekor seviyeye ulaşacaklarını söyledi. Konut sektöründeki balon iddialarını gerçekçi bulmadığını belirten Turan, TOKİ konutlarında balonun aksine talep patlaması olduğunu bildirdi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın konsepti belirlemesi halinde, istenilen fabrika inşasını gerçekleştirebileceklerini ifade eden Turan, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde sosyolojik değişim kaynaklı yoğun bir talep olduğunu, kurumun en çok konutu Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yaptığını anlattı. Ankara Sohbetleri’ni konuk olan TOKİ Başkanı Turan, Ankara Temsilcimiz Ferit B. Parlak ve Ankara Haber Müdürümüz Hüseyin Gökçe’nin sorularını cevaplandırdı.

Hükümet programında anahtar teslimi fabrika projesi yer alıyor. TOKİ bunun neresinde olacak?

Evet, Bilim. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yürüttüğü proje ile ilgili görüşmelerimiz sürüyor. Bize inşaatla ilgili ne görev verilirse verilsin rahatlıkla yapabiliriz. Sağlık Bakanlığı felsefesini belirleyip, ‘hastane yap’ diyor yapıyoruz, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı da konsepti belirlesin, istediğini yaparız.

Biz üretime yönelik çalışmalarımızı küçük ve orta ölçekli sanayicilere yönelik yoğunlaştırdık. Ancak dediğim gibi konsept belirlenip bize görev verilirse, her ölçekte inşaatı gerçekleştirebiliriz. Ayrıca bugün Gençlik ve Spor Bakanlığına stadyumlar, 50-60 bin kişilik öğrenci yurtları yapıyoruz.

TOKİ’nin aslında Bursa Kestel’de işyerlerine ilişkin çok güzel bir projesi var. Toplam büyüklükleri 250300 metrekare olan 2 bin 600’den fazla işyeri yapıyoruz. Toplamda 40-50 bin kişinin çalışacağı bir yer olacak. İnşaat alanımız 2.5 milyon metrekare civarında. Bursa Esnaf Sanatkar Odası ile birlikte KOBİ niteliğinde esnafa yapıyoruz. Ayrıca Kayseri’de mobilyacılara yönelik inşaata başladık ve taksitle satacağız. Yaptığımız üretim tesislerinin hemen yanında mobilyacüarın shoowroomlarmın ihalesini de yaptık. Aksaray’dabin 600 işyeri için protokol imza aşamasındayız. Şehir içinde kalmış küçük sanayüerin dönüşümü için de işyerleri yapıyoruz.Esnaf mağdur olmadan onları dışarı taşıyacak görüşmeler içindeyiz. Bursa projesinde altyapıları toplu yapıyoruz. Toplam büyüklüğü 150 milyon lira ve iş merkezinin hemen yanında bir de konut projesi gerçekleştiriyoruz.

2016 için ne öngörüyorsunuz?

TOKİ’nin iştiraklerini hariç tutmak üzere 2016 yılı için belirlediğimiz konut hedefi rekor düzeyde olacak.
Geçmişi büyük başarılarla dolu TOKİ’yi, konut yapımı anlamında 2016 yılında zirveye çıkaracağız.

Türkiye’nin konutla büyüdüğüne yönelik eleştirilere ne diyorsunuz?

Bu gerçekten ayrı bir tartışma konusu. Biz ranta dönük konut yapmıyoruz, tamamen insanların barınma ve yaşam alam inşa ediyoruz. İhtiyaçları olan yerlerde, kar amacı gütmeden, 100 liraya mal ettiğimiz konutu 100 liraya satıyoruz. Bu çok net. Sosyal amaçlı konutların finansmanı için de satışlarımızın yüzde 10’u kadar gelir getirici konut yapıp satıyoruz. Sosyal konutlara satış kısıtlaması yanı sıra 2+1’e kadar olanları kiraya verme şansı da tanımıyoruz, yani bizden ihtiyacı olanlar konut alıyor. Bakın Türkiye’ni büyümesi ile bizim konut projelerimiz karıştırılmasın. Şu örnek daha açıklayıcı olur; Şanlıurfa’da kalan 168 konutu satışa çıkardık, bunun 100 katı yani 17 bin başvuru geldi. İnsanlar yüzde 1 de olsa şansını denemek istiyorlar.

Türkiye büyüyecekse inşaat sektörü de lokomotiftir, doğrudur büyüyen ekonomüerde önemli olan sanayi eksenli büyümektir. Ancak Türkiye bu hedeflere varacaksa, niye inşaat sektörü üerliyor denmez. Niye sanayi geri kalıyor onu tartışmamız lazım. Bu sıkıntının giderilmesi için hükümetimiz çok önemli sanayiye yönelik destek proj elerini ortaya koydu zaten. Bizim 500 milyar dolarlık ihracat hedefi ve 20 bin dolarlık milli gelir hedefimizin yakalanmasına inşaat sektörü de büyük katkı sağlayacak, diğer sektörlerin de bu hedefleri destekleyecek noktaya gelmesi lazım.

Gelir amaçlı konutların satışında veya sizin hak ediş ödemelerinizde sıkıntı var mı?

Biz yılda yaklaşık 10 milyar lira yatırım yapan bir kurumuz, hatta bu yıl yatırımlarımızın 12 milyar lirayı bulacağını tahmin ediyorum. Üstelik ödemelerimizi günü gününe yapıyoruz. Sosyal konutlarda zaten arzın çok üzerinde talep geliyor, gelir getirici konutlarda ise herhangi bir sıkıntı yaşamıyoruz.

Terör tahribat yaptığı bölgelerde, konutların yeniden yapımı konusunda bir görev verilebilir mi?

Yatırım programımızı inceleseniz, en çok yatırımı Doğu ve Güneydoğu’da yaptığımızı görürsünüz. Doğu ve Giineydoğu’da 141 bin 733 konut yaptık. Bölgede toplam yatırım miktarımız 19 milyar lirayı aştı. Bunun içinde 66 hastane, 63 pansiyon, 20 sağlık ocağı, 115 lise, 163 ilköğretim okulu, 13 kreş, beş sevgi evi, 156 cami ve dört stat var. Nüfus artışı olduğu için, talep olduğu için en çok burayı yapıyoruz. Diyarbakır’da bin 500’e yakın konut ihale etmişiz, bu yıl bin 500 konut daha ihale edeceğiz. Şanlıurfa’da en az 6 bin konut üıale etmiş olacağız. 2009 yılından bu yana zaten kentsel dönüşüm çalışmaları sürüyor. Biz bölgede en aktif durumdayız ve aynı hızlı devam ediyoruz. Sosyal konut ihtiyacı olan her yerde biz varız.

Peki bu talep artışını neye bağlıyorsunuz?

Ekonominin büyümesiyle birlikte göç de artıyor. Asıl önemli konu ise bana göre bölgedeki sosyolojik değişim. Eskiden bir evde toplu olarak yaşayan 2-3 aile artık ayrı evlerde oturmak istiyor, gençler evlenince ailelerinden ayrılıyor.

Konutta balon tartışmalarına ne diyeceksiniz?

Gayrimenkul yatırımı tasarruftan yapılır, ileriye doğru borçlanma ile yaparsan, alırım değeri artınca satarım mantığıyla yaparsan kriz sırasında ciddi sıkıntı yaşanabilir. Sektörün genel hacmine bakıldığında, lokal satışların sıkıntıya sokacak durum olmadığı görülür.

Bizim sektörümüz gerçekten çok güçlü. Alım satımların büyük bölgelerde reel alım satımlardır olduğunu görüyoruz, yani parası, tasarrufu var, evini büyütmek istiyor yeni bir ev alıyor ve oturuyor.
Ben Türkiye’de belli bölgeler hariç, halen spekülatif satış olduğu kanaatinde değilim. Bakın bize bazı örnekler vereyim. Emekliler için 4 bin 500 konut yerimiz vardı, 51 bin başvuru geldi. Yani bizde balon patlaması değil, talep patlaması var.

Alaçatı’da 3 katlı bölgenin dokusuna uygun güzel bir konut projesi yaptık. İlk etapta orada ev sahipleri rahatsız oldu. Ancak projeyi görünce işin öyle olmadığını anladılar. Projemiz Türkiye’ye örnek gösteriliyor. Taksitleri 400-600 lira arasında belirledik. Hiç konut sahibi olmayan, 3 bin 200 liranın altında hane geliri olanlara ve 5 yıl burada oturanlara ve nüfusa kayıtlı olanlara satıyoruz. Bin 100’e yakın konut yapıyoruz. Biz bölgenin yapısına, sosyolojisine çok dikkat ediyoruz. Perspektifimiz, bir yere proje yaptığımızda şehirlere değer katıyoruz. Alaçatı Türkiye’nin gözbebeği yerlerden bir tanesi. Dokusuna dokunmuyoruz, tam aksine değer katıyoruz. Amasya, Nevşehir’de de böyle yapıyoruz. Şanlıurfa’da konutlara 16 metrekare balkon yapıyoruz.

“2023 hedefini 1 milyondan 1.2 milyona çıkardık”

Anadolu’daki insanların farklı talepleri, ihtiyaçları var. Dolayısıyla biz asıl hedefimiz insanları yaşadıkları yerde konut sahibi yapmaktır. Konut en büyük aidiyet hissidir. Bizim asıl motivasyonumuz, kurum olmazsa konut sahibi olamayacak insanları konut sahibi yapmak. 2023 için 1 milyon konut hedefi vardı, biz bunu 1 milyon 200 bin konuta çıkardık. Yani önümüzdeki 9 yılda 500 bin konut yapacağız. Bunu yaparken; yatay mimari konsepttte yapacağız, istisnaları bir tarafta bırakırsak, yöresel mimariyi esas alıyoruz. Yörenin bir dokunuşunun olması lazım, bazı yerlerde büyük balkon, bazı yerlerde teras yapıyoruz. Konut sayısı belli sayıyı geçmişse, mahalle konseptinde, okul, cami, esnafı barındıran, konseptle iş yapıyoruz. Yenilenen şehirler yapıyoruz, Gaziantep’te 50 bin konutluk yeni şehir kuruyoruz.
TOKİ ekonomide ezberleri bozacak mı?

Hangisiyle büyümeli? İmalat sanayii ile mi, inşaatla mı? İnşaat imalata göre çok daha kolay bir yoldan giderek ekonomiyi canlandırdığı ve büyüme sağladığı için bazen gelişmiş ülkelerde dahi siyasilerin kurtarıcısı oldu. Ve illüzyondan ibaret olsa da, kalifiye işgücüne ihtiyaç duymadan 200’e yakın alt sektörü harekete geçirmesiyle tüm ekonomilerde büyüme motoru olarak kullanıldı. Bizde de inşaata/ranta dayalı büyüme 1980’li yıllar sonrasında hep ön plandaydı.

TOKİ ise farklı bir yapıyla farklı adımlar attı. Bugün Urfa’da yaptığı 170 konuta, 17 bin talep geliyorsa; Suudi Arabistan’dan Kazakistan’a kadar birçok ülkeden müşavirlik daveti alıyorsa ve 20 yılda 1 milyon dar gelirliyi konut sahibi yapmayı hedefliyorsa büyümenin yanında, sosyal yapıya ve döviz girişine de katkı yaptığı/yapacağı görülüyor. Ve ekonomideki ezberleri bozacağa benziyor.

NE DOĞU NE DE BATI ÜLKELERİNDE EMSALİMİZ VAR

Yurtdışı faaliyetleriniz ne durumda, geçenlerde Suudi Arabistan’a gittiniz….

TOKİ, Türkiye’de ne Doğu ne Batı ülkelerde emsali olacak bir kuruluş değil. Batı’da bu kadar konut talebi olmadığı için organizasyon yok, diğer tarafta ise talep olmasına rağmen böyle bir kurum yok. Konut, gelişen, nüfusu artan ülkeler için önemli. Bu know howu Türkiye’ye faydalı hale getirmek için, katma değer, sivil toplum örgütleri ve ticaret odalarıyla görüşüyoruz.

Pakistan, İran, Suudi Arabistan ile görüşmelerimiz oldu. Bazı ülkelerde de müşavirlik anlamında talepler var, değerlendiriyoruz. Burada ciddi katma değer oluşturabiliriz. Pakistan ile sosyal konut yapımıyla ilgili işbirliği protokolü imzaladık. Biz Türkiye’nin birikimini, gelecek perspektifi doğrultusunda yeni katma değer yaratabilecek çalışmalarımız var. Bir çatı kuruluştan bahsediyoruz, yurtdışından bazı işler alıp Türkiye’de yapabilir miyiz diye uğraşıyoruz. Yönetebilirsek yeni bir başlık açmış oluruz.

Dünya/Hüseyin Gökçe