31 Mart 2019 seçimleri emlak piyasasını nasıl etkileyecek?

Türkiye bir seçimi daha geride bıraktı. Sandıktan siyasal istikrara “devam” kararı çıktı. Tebernüş Kireçci 31 Mart 2019 seçim sonuçlarının emlak piyasasına yansımasını kaleme aldı…

Türkiye bir seçimi daha geride bıraktı. Sandıktan siyasal istikrara “devam” kararı çıktı.

Bu seçimden çıkartılacak en önemli sonuç şu: Seçmenin önceliği siyasal istikrar. 1990’lı yıllardaki siyasal istikrarsızlıklardan ağzı yananlar bir daha aynı olayları yaşamak istemiyor. Tercihini iktidar partilerinden yana kullanıyor.

Seçim sonuçları ışığında emlak piyasasını neler bekliyor? Gelin birlikte değerlendirelim.

1) Türkiye’de emlak yatırımı uzun vadeli prim potansiyelini fazlasıyla koruyor. Faizler yüksek seyretse de döviz arada bir atak yapsa da emlak karşısında -ikisinin toplamı- uzun vadede daha fazla getiri sağlayamaz.

2) İstanbul ve Anadolu yoğun yabancı göçü almaya devam edecek. Özellikle yabancılara yönelik Türkiye’de 250 bin dolarlık yatırım alana vatandaşlığın verilmesi İstanbul ve Türkiye’yi daha cazip hale getirecek.

3) Bugün İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerde -arz fazlası nedeniyle- evler maliyetinin altında satılıyor. Fiyatlar önce maliyet seviyesine gelecek. Daha sonra üstüne çıkar. Ama bu kısa sürede olmaz.

4) Gayrimenkulünüze sahip çıkın. Bizim bugün yaşadığımızı Güney Kore 20 yıl önce yaşamış. Seul’de ortalama metrekare fiyatları 500 dolar seviyesine düşmüş. Çinliler başta olmak üzere yabancılar gayrimenkulleri toplamışlar. Bugün Seul’de ortalama metrekare fiyatı 3 bin doların üzerinde. Koreliler şimdilerde Çinlilerin kiracısı. İstanbul şerefiye açısından Seul ile mukayese edilmeyecek bir şehir. Sıkışmadığınız sürece gayrimenkulünüzü elden çıkarmayı düşünmeyin.

5) 24 Temmuz 2007’den beri her seçim akşamı seçim sonuçlarını emlak açısından değerlendiririm. 2009 seçimlerinde askerde olduğum için değerlendirememiştim. Kira çarpanı açısından köpük olan lokasyonları saymazsak İstanbul’da TL bazında fiyatlar geri gitmiyor. Arz fazlası dolayısı ile fiyatlar baskı altında. Ama bu sonsuza kadar sürmez. Gayrimenkul yatırımını sadece dolar bazlı değerlendirmek yanıltır. Çünkü dolar/TL paritesi TL’nin aleyhine son 10 yılın zirvesinde.

6) Dış kaynaklı müdahale olmazsa dolar ve dövizde yükseliş olmaz. İç piyasada dolara dönecek paranın tamamına yakını döndü. Kaldı ki bu kadar beklentinin yüksek olduğu bir yükselişin gerçekleşmesi zor. Finans piyasasında büyük oyuncular yatırımcıları özellikle küçük yatırımcıları ters köşeye yatırarak para kazanır.

7) Anadolu şehirlerinde arz açığı oluşmaya başladı. Bu arz açığı olan şehirlerde ciddi yükselişler uzak değil.

Bir sonraki seçimde görüşmek üzere.