İşte teknolojinin gayrimenkul sektörüne en önemli etki alanları!

Tuğra Gönden

 

Gayrimenkul sektörü teknolijik gelişmeleri geriden takip ediyor. Teknolojinin gayrimenkul sektöründe iş ve iç süreçlerini doğrudan etkileyen alanlarını 6 şekilde özetleyebiliriz.

Teknoloji iş dünyası ve endüstrinin her alanında değişim için katalizör olmayı sürdürüyor. Sanayi 4.0, şoförsüz araçlar, robotlar gibi başlıklar ise hemen hemen her sektörün gündeminde ilk sıraları alıyor. Bununla birlikte gayrimenkul sektörü daha birebir insan ilişkisi üzerine kurulu olması nedeniyle, tüm dünyadaki gelişmeleri maalesef biraz geriden izliyor.

Otomasyon, dijitalleşme, algoritmalar ve yapay zeka gibi teknolojik çözümlerin kullanımı sektörde yeterince yaygın değil. Bu nedenle teknolojinin gayrimenkul sektöründe iş ve iç süreçlerini doğrudan etkileyen alanlarını aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz.

1. Veri
/ Yeni çağın petrolü veri, fakat petrol gibi ancak rafine olduğunda faydalı oluyor!
Diğer tüm sektörlerde olduğu gibi gayrimenkul sektöründe de tüm kararların temeli veridir.
Ev almak, ofis taşımak, gayrimenkule yatırım yapmak gibi kişilerin ve şirketlerin karar süreçlerinde, teknoloji aracılığıyla kolay toplanan ve ulaşılan çok kapsamlı verilerin yorumlanması, başarılı yatırımları tetikliyor.

2. Şeffaflık
/ Teknolojinin sağladığı bir diğer önemli avantaj ise doğru verilerin anlaşılır şekilde geniş kitlelere ulaşımıdır. Teknoloji sayesinde veri ve bilgilerin yayılması, bir çok pazarda çok kısa sürede şeffaflığın artmasına neden oldu. Katma değerli emsal, sıralama ve endeks gibi veriler sunan emlak sitesi ve benzer platformların katkısıyla birlikte şeffaflığın arttığını ve pazar dinamiklerinin hızla değiştiğini gözlemledik. Öte yandan şeffaflığın artması, pazar oyuncularının bilinçlenmesine ve bir çok pazarda işlem ve yatırım hacminin artmasına neden oluyor.

3. Verimlilik ve hız
Gayrimenkul sektörü insan ilişkileri ve iletişim üzerine kurulu olsa da bir o kadar da süreçlerden ibarettir ki bu da otomasyona ne kadar müsait olduğunu gösterir.

Gayrimenkul değerleme çalışmasının en yoğun bölümü emsallerin toplanması ve rafine edilmesidir ve bu kendini tekrarlayan bir süreçtir. Gayrimenkul pazarlama ise basitleştirdiğinizde bilgi ve mesajların doğru hedef kitleye ulaştırılma sürecidir. Ve bu sürecin teknoloji kullanımıyla pratikleştirilmesi, idari ve destek süreçleri için ayrılan insan kaynağının asgari seviyeye indirilmesini sağlarken, sektör çalışanlarının asıl işlerine odaklanmalarını yani daha verimli katma değer üretmelerini sağlar. Teknolojinin ise en önemli amaçlarından biri otomasyondur yani tekrarlanan süreçleri otomatik hale getirmektir.

4. Erişim ve iletişim
Gayrimenkul pazarlaması açısından oldukça önemli bir unsur olan kitlelere ulaşım, teknoloji sayesinde, büyük veri, algoritma ve yapay zeka ile amaca uygun kitlelere nokta atışı yöntemi ile ulaşmakta kolayca mümkün oluyor. Örneğin Donald Trump’ın başkan seçilmesinde, Facebook ile mikro hedefleme yönteminin oldukça etkili rol oynadığı belirtiliyor. Geleneksel yöntemlere göre maliyeti oldukça düşük bu hedefleme yönteminin kullanımı, gayrimenkul sektöründe uygulanmaya başlansa da potansiyelinin çok altında kalan bir konu…

5. Paylaşım
/ Erişimin kolay kıldığı konulardan biri paylaşımdır. Bir şeye sahip olmak veya kiralamak yerine o şeyi paylaşımlı kullanmanın gittikçe önem kazandığı günümüzde; araba, ev ve hatta uçak gibi ürünlerin paylaşım ekonomisi hızla gelişiyor ve önümüzdeki yıllarda ekonominin önemli parçası olacağı öngörülüyor. Gayrimenkul özelinde ise bunun en önemli örnekleri Airbnb ve “office as a service” yani ofisleri hizmet olarak alma kavramı hızlıca gelişiyor. Teknoloji sayesinde bununla ilgili pazar yerleri veya paylaşım sistemleri hızlıca satan ve alanı bir araya getirip paylaşıma zemin oluşturuyor.

6. İş gücü
/ Oxford Üniversitesi’nin araştırmasına göre çağrı merkezi çalışanları ve gayrimenkul aracılarının önümüzdeki dönemde yapay zeka ve algoritmalara kurban gitmeleri %97-99 olasılığında! Bu nedenle bu meslek grupları çalışanları, teknolojiyi iş yapış biçimlerine entegre ederek, sadece aracı olmaktan ziyade katma değer sağlayan, doğru yorum ve yönlendirme yapabilen güvenilir danışman haline gelmeliler. Teknoloji sayesinde hali hazırda herkesin ulaşabildiği bilgiyi iletmenin yanı sıra, insan ilişkisiyle bu bilgiyi analiz ederek yönlendirmek, sektörde fark yaratacaktır.

 

Tuğra Gönden
Cushman & Wakefield Türkiye
Yönetici Ortak